adı üstünde: mesaj silinmesinden nefret ediyorum.
neden?
çünkü, silinen her mesaj bir "bilen"e işaret eder. bir büyük şefe.. oysa biz biliriz... oysa biz hep beraber biliriz: gerçek ne şu ne de budur. gerçek bir büyük şefin, bir büyük şeflerin tekelinde değildir.
giden gitmek istiyorsa gider.
ancak fotoğraf yırtılmasından, yazılan mektupların, verilen hediyelerin geri alınmasından hoşlanmıyorum.
buna kırmızı diyeyim. kırmızı.
inanmadığım -belki de herkeslerden çok inandığım- tanrıya şirk koşmak gibidir.
yazılan her neyse size yabancılaşmıştır. size ait değildir. bir imzanız vardır, o da zamanın akışında sadece karelerle ifade edilir.
kaba saba, hakaret içeren mesajlar dahi silinmesin diyorum.
özgürlüğün sınırı var diyebilirsiniz.
ama sınırı varsa özgürlük değildir.
bunları neden yazdım.
biri gitti ve gölgesini de peşisıra sürüklemek istedi. hoş olmadı. olsa da olmadı.