Kuş vuralım istersen...

Hayvanları sevmem, 2 ayaklı olanları da, 4 ayaklı olanları da.

inci bilmem kaçıncı ortak yönümüzün ilki olsa gerek.. olmayacak olsada bu yönden senle aynı fikirde olduğumdan şüphen olmasın.

canım sıkılıyor. kuş vuracağız. sapanı olan alsın gelsin.

İnci'm balıkları ayakları yok diye mi seviyorsun yoksa?
Kedileri sev bari..
Benim için sev bari..

Elindeki tüfeği kızıma doğrultup dan dan dan dedi.

Elinden alıp kim aldıysa güya hediye olan tüfeği onun kafasına dan dan dan diye vurasım geldi. Ortam elverişli değildi.
Canın sıkılıyorsa kuş vur dedim, kızımdan uzak dur!

Balıkları da sevmiyorum Deniz. Kediler, senin için bile mümkün değil. Olsa yani, tükkan senin

Bir de, ortam elverişli mi diye baktığına şaşırdım. Genelde hakediyorsa güm diye vurursun kafasına

cansıkıntısının en berbat hali : eyleme gönülsüz olma.

Forumu mu diiyorsun ? Kapat gitsin.

forumu demedim. ama kapatma fikri nerden çıktı? bir istekse tartışılabilir tabi...

Eyleme gönülsüz olmak deyince öyle anladım.

Bugün birsürü başlığı doldurdum. 2 saat fotoğraf yükledim. Eline sağlık filan der insan.

Gönülsüz mesih. Jonathan Lıvıngston Seagul.

öyle anlama artık. gönülsüzlük şuradan gelir: ortalama bir hayatın ortalamasının hangi ortalama olduğunu bir türlü bulamıyorum.

ve canım sıkılıyor.

Bütün soruların cevaplarını da bilmeyiver. Ölmezsin ya ?

canım sıkılmıyor bugün. sanırım kelimeleri yerli yerinde kullandım.

bugün iyi polemik yaptım kahvede.

herodot cevdet gibi söylendim.

bugün canım sıkılmıyor evet.

ama yazmam gereken yazıyı yazamadığıma bakılırsa

ileri saatlerde sıkılacak canım.

Canım sıkılıyor..İn ve cin'in de sıkılmış sanırım..Sanrılar bir işe yaramıyor ama..Hoş emin olduklarım da yaramıyor..Canım daha çok sıkılıyor..

Solitude,
Beckett'i aklıma getirdin.
Beckett'i aklımdan götür.

Beckett,ben geldim..Sen istiyorsan gidebilirsin..Kalmak istiyorsan da sen bilirsin..Gidersen götürdüklerine ve bıraktıklarına da dikkat et ama..Gelirken getirdiklerine olduğu gibi..

''acı çekiyorsun,o halde varsın''
mı demeli?

Hımm..Beckett söylemiş bunu demek..Yok olan ne ki varlığımızda, sürekli varlığımızda var olduğumuzu ispatlamaya çalışıyoruz..Yaratıldık,doğduk; var'ız işte..

Husrev'in dediği gibi;

"Allahım ben yok olamam!..Her şey olurum yok olamam..Parça parça doğranabilirim..Nokta nokta lekelere dönebilirim..Tütün gibi kurutulabilir, ince ince kıyılır, bir çubuğa doldurulur, içilir havaya savrulabilirim..Fakat yok olamam..Madem ki bu kadar korkuyorum, yok olamam..Eczahane camekanlarında, ispirto dolu bir kavanoz içinde, düşürülmüş bir çocuk ölüsü gibi , yumruk kadar bir et parçasına inebilir, bir şişeye hapsedilebilirim..Fakat şişenin camından yine dışarıyı seyreder, önümden geçenleri görür, kendimi bilir ve duyar, kendimi ve Allahımı düşünebilirim..Razı değilim Allahım!..Yok olmaya, kalmamaya, gelmemiş olmaya, mevcut olmamaya razı değilim..Bu dünyada bırakamayacağım hiçbir şey yok..Ne deniz, ne ağaç,ne şehir, ne ev, ne kadın, ne de ben..Bu kalıbım, bu zarfım,bu kafesimle ben..Onların hepsini bırakabilirim..Fakat şuurumu, bilmek, duymak, var olmak şuurumu bırakamam..Razıyım bir toz parçası olayım..İnsanlar üzerime basarak geçsin..Canım acısın, duyayım..Canımın acıdığıını duyayım..Razıyım bir kertenkele olayım..Kızgın yaz günlerinde bir bahçe duvarına tırmanayım..Tırnaklarımı tuğlalara geçireyim..Yeşil ve ıslak sırtımı güneşe vereyim..Fakat güneşle sırtım arasındaki öpüşmeyi duyayım..Tuğlaların incecik zerrelerini sayayım..Kovuklardaki böceklerin, bir boru içinden bakar gibi bana baktıklarını göreyim ve düşüneyim..Razıyım bir nokta olayım..Fakat o noktaya bütün kainat, bütün mevcudiyle dolsun..Ben yok olamam..Ağlarım, tepinirim, çatlarım, çıldırırım, ölürüm fakat yok olamam..Her şey benim olsun, vereyim, gökler, yıldızlar, gökteki samanyolu, ay, dünya, vereyim..Fakat aklım bana kalsın..Aklım bana kalsın!.Aklım!.."

Allahım, bu ne metin...Çarpıldım.

"Allahım ben yok olamam. Her şey olurum ben yok olamam"

Husrev in kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok.

Husrev..Herkesin bir kahramanı,hayatının merkezi,nemalandığı bir karakter varsa Husrev de benim için onlardan ötedir..İçimdir,dışımdır,herşeyimdir(Kimse kimsenin herşeyi olamaz..mış belki de)Her neyse..Husrev, ''Bir Adam Yaratmak'' (Necip Fazıl)eserinin baş kahramanı ya da sahibidir..Kısa(belki de çok uzun)bir tiyatro eseridir..İzlemesinden ziyade okunası bir eserdir zannımca..Zati izlemedim hiç..Bunu istemem de..Ama defaaten okudum,düşündüm,yaşadım,yaşıyorum..

yahya kemal mi acaba demiştim,tabi bir de ne alaka?
takma ad olarak o da hüsrev'i kullanmış olduğu için olabilir.
ama yine de ne alaka?
herkesin hüsrev'i kendine,di mi yani.

Yazarı felsefe bilmiyor olsa metnin iç tutarsızlığı bağışlanabilirdi. Necip Fazıl'a denk geldikçe, hep bu nedenle sıkılırım. Varoluşçu gibi başlamış, islam felsefesicisi gibi bitirmiş.

Metni analiz edebilir misiniz ?

Metinden ziyade yazar mıdır sorgulanan ?..Önce bunu anlasak sonra analize geçsek..Hatta sen başlasan analize mesela..Önce 'çarpan' sonra 'toplayan' nedir bu metinde?..

-Metinden ziyade yazar mıdır sorgulanan. De ki öyledir. Necip Fazıl memurlar da nas olabilir ? Burada değil.

-Al sorguladım : Felsefi arkaplan belirsiz, varoluşla islam feslefesi karışmış ve darmadağınık olmuş. Hangi bütünlük içinde birlikte ele alındığını açıklayabilir misin ?

- Mantık hataları içeriyor : Toz, can'lı mıdır, kertenkelenin şuur'undan ne anlamamız gerekiyor ? Can'ın acıması, can'ın olduğundan başka nelere kanıttır ?

-Çarpan ne olacak ki, elbette edebi dilidir. Dindar olmayan beni bile, allahla ilgili bir söylemle ve söyleyiş şekliyle etkilemiş oluyor. Büyük bir yazar olmak herhalde böyle bişeydir.

-Sorduğun soruyu eviriyorum, Metinden ziyade yazar mıdır beğendiğin ? neylerse güzel mi eyler ?

İnci demiş ki:

-Metinden ziyade yazar mıdır sorgulanan. De ki öyledir. Necip Fazıl memurlar da nas olabilir ? Burada değil.

Fazıl'ın ya da başka bir şeyin nas oluşu yerden yere (siteden siteye) göre mi değişir yahut dogmalar yere mi bağlıdır?
Memurlar.Net'te de düşünebilen, sorgulayabilen, akıl yürütübilenlerin olduğu unutulmasın.